Rusya’dayeni eğitimyılın ilk günü ve 1 Eylül Bilgi Günüolmak vesilesiyle Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (MGIMO)Öğrencilerine seslenen Lavrov şunları söyledi: “Biz ABD’ye karşı, Batı’ya karşı çizgimizi çizmiyoruz. Doları tabuta koymak gibi bir arzumuz yok. ABD, doların herkes tarafından kabul edilebilir rolünü desteklemeyi bırakıyor. Sorun da bu. “ifadelerini kullandı.
Lavrov, Rusya’nın eşitlik ve çıkarların adil istikrarı temelinde çıkarlardan yana olan herkesle ilişkiler geliştirmeye hazır olduğunun altını çizdi.
‘Türkiye-Suriye ilişkilerine ilişkin taslak yol haritasına ilişkin temaslar devam ediyor’
Türkiye-Suriye ilişkileriNormalleşmeye yönelik taslak yol haritasına atıfta bulunularak “Taslak yol haritasını bu yılın haziran ayında tüm meslektaşlarımıza ilettik. Şu anda değerlendiriliyor ve bu taslağın onaylanıp genel olarak kabul edilebilir hale getirilmesi için temaslar sürüyor.”söz konusu.
‘Türkiye ve Suriye’nin Adana Anlaşması’na dönmesini önerdik’
Rusya’nın, terör tehdidini azaltmak amacıyla 1998 yılında imzaladıkları Adana Anlaşması’na Türkiye ve Suriye’ye geri dönme teklifinde bulunduğunu anlatan Lavrov, “Bu anlaşma, terör tehdidinin var olduğu ve bu tehdidin ortadan kaldırıldığı anlamına gelir. -Suriye topraklarının belirli bölgelerinde Şam’ın onayıyla terör örgütleri kurulacağını ifade eden Erdoğan, “Bu anlaşma hâlâ yürürlükte, kimse feshetmedi” dedi.
‘Normalleşmenin önündeki sorunlardan biri ABD’nin radikal Kürt örgütlerine verdiği destek’
Suriye ile Türkiye arasında normalleşmenin önündeki sorunlardan birinin ABD’nin Suriye topraklarındaki yasa dışı faaliyetleri olduğunun altını çizen Lavrov, “Güvenlik tehdidi olarak görülen radikal Kürt örgütlerinin ayrılıkçı yaklaşımlarını ABD bizzat körüklüyor” Türkler tarafından. Bu süreçler birbiriyle bağlantılıdır.”
‘Özel askeri operasyonlar adalet ve çok kutupluluk hareketine büyük ivme kazandırdı’
Rusya’nın Ukrayna ve Donbass’a yönelik özel askeri operasyonuna ilişkin konuşan Lavrov, “Operasyonumuz, uluslararası toplumda halihazırda olgunlaşan adalet ve çok kutupluluk hareketine büyük bir ivme kazandırdı. Küresel Güney ülkeleri (Asya, Afrika ve Latin Amerika) ), biz bunlara yeni çoğunluk diyoruz. “Biz ‘altın milyarlarca’ dediğimiz ülkeler artık ABD’nin ABD yönetimi altında dayattığı kurallara göre yaşamak istemiyorlar” dedi.
